TEKİROVA' DA GEZİLECEK YERLER
Royal-Diwa-Blog-wrapper

TEKİROVA' DA GEZİLECEK YERLER


TEKİROVA’ DA GEZİLECEK YERLER

Oldukça önemli ve keşfedeler bir antik kent olan Phaselis, mitolojik hikâyelerin vazgeçilmez sahnesi Olympos ve çok daha fazlası Tekirova’da tatil yaparken konforlu bir şekilde keşfedilecek lokasyonlar arasında yer alıyor. Keşfetmekten keyif alan, yeni bilgiler öğrenmeyi seven, doğanın ve zamanın iş birliği ile ortaya çıkardıkları harikaları yakından görmek isteyenler için Tekirova, gerçekten doğru bir tatil lokasyonu.

Phaselis

Akdeniz kıyı şeridi boyunca konumlanan Likya’da olduğu düşünülen ancak Likya’nın temel mimari ve sanat detaylarının şehir yapılanmasında çok dikkat çekmediği Antik Yunan Şehri Phaselis, günümüzde mutlaka görülmesi gereken tarihi kentler arasında yer almaktadır. Şehrin dokuz bin yıllık bir geçmişi olduğu bilinmektedir. Liman şehri olarak kurulan Phaselis’in toplamda dört adet limanı bulunmaktadır. Şehirden günümüze hamamlar, tiyatro, su kemerleri, nekropol alanı ve özellikle Bizans döneminden kaldığı düşünülen pek çok yapı ulaşmıştır.

Antik kent içerisinde bulunan limanların plajları da kullanıma açıktır. Kuzey, orta ve güney liman olarak adlandırılan bu plajların sahip olduğu doğal güzellikler oldukça dikkat çekicidir. Her tatil ekibinin en temel hayali olan herkesin zevkine uygun bir deneyimi bir araya getirme ihtiyacı da bu antik kentte çözülmektedir. Yemyeşil ağaçların arasında doğanın tadını çıkarırken hem tarihi keşfetmek hem de muhteşem mavi bayraklı plajlarda güneşlenmek mümkündür.

 

Olympos - Yanartaş

Phaselis ile birlikte bölgenin en önemli liman şehirlerinden Olympos mutlaka keşfedilmesi gereken lokasyonlardan birisidir. Tahtalı Dağı olarak da bilinen Olympos Dağı ise teleferik ile ziyaret edip, eşsiz kıyı şeridini kuş bakışı görme imkânı bulabileceğiniz özel imkânlara sahip.

Olympos sahillerinde her yıl caretta carettaların denize açılışını izlemeye giden binlerce turist bulunmaktadır. Tarih boyunca pek çok kültüre ev sahipliği yapan Olympos, günümüzde bu kültürleri keşfetmek isteyenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken lokasyonlar arasında yer almaktadır.

Olympos’un sönmeyen ateşi olarak bilinen Yanartaş da Tekirova’da konakladığınız sürece görebileceğiniz doğal güzellikler arasında yer almaktadır. Deniz manzaralı bir lokasyonda bulunan Yanartaş, Yunan mitolojisinde de yer almaktadır. Ağzından alevler saçan keçi gövdesine, yılan kuyruğuna ve aslan kafasına sahip olan mitolojik yaratık Chimera ile dövüşmeye giden Bellerpohontes’in atı Pegassos bu yaratığı yerin yedi kat altına gönderir. Yerin altına giren Chimera yine de ağzından alev saçmaya devam etmektedir. Zaferini kutlayan Bellerpohontes burada bir yarış düzenler. Chimera’nın ateşi ile yakılan meşaleleri Olympos şehrine kadar koşarak götürürler. Bu hikâye günümüzdeki Olimpiyat Oyunları’nın tarihinde de yer almaktadır. Hatta Olimpiyat Meşalesi’nin söndürülemeyen Chimera ateşini ifade ettiği bilinmektedir.

Sönmeyen ateşin bilimsel açıklaması ile ilgili çok sayıda fikir olsa da yer altından devam eden gaz çıkışının alevlere neden olduğu ancak gaz çıkışın tam olarak nedeniyle birlikte ne kadar devam edeceği de tahmin edilmemektedir.

 

Üç Adalar

Tekirova kıyı şeridinden tekneler ile ulaşımı olan dört tane ada bulunmaktadır. Dört adet olmalarına rağmen Üç Adalar olarak anılan bu bölge özellikle su altı güzellikleri ile ilgilenenler için harika bir deneyim sunar. Martı Adası, Mağara Adası, Piknik Adası ve Küçük Ada olarak adlandırılan bu adalar 9 adet resif ve 2 adet su altı mağarası ile harika bir dalış noktasıdır. 7 ila 30 metre dalış aralığına sahip olan, su altı görüş mesafesinin çok iyi olması sebebiyle sıkça tercih edilen lokasyonda pek çok canlıyı görmek mümkündür. Çok seyrek olsa da Akdeniz foku görebilme imkânının olduğu, gece dalışı yapanların ahtapotlar ve deniz tavşanları ile karşılaştığı bu cennet mutlaka keşfedilmesi gerekenler listesinde yer almalıdır. Dünyanın dört bir yanından bu bölgede dalış yapmak için her yıl binlerce ziyaretçi gelmektedir.

Eko Park

Dünyadaki il flora - fauna doku çalışmasının yapıldığı Eko Park projesi de Tekirova’da mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler arasında yer almaktadır. 1994 yılında çalışmalarına başlanan ve 11 yıl süren hummalı çalışmalardan sonra 40.000 metrekarelik alanda ziyaretçilere açılan parkta binlerce yaşam var olmaktadır. 360.000 kök bitki, 3500 yılan, 15.000 kertenkele, 3000 adet akrep, on binlerce örümcek ve binlerce balık bu parkta yaşamaktadır.

 

Myra Antik Kenti

Antik Likya kenti olarak da bilinen Myra, sahip olduğu tarihi güzellikler nedeni ile mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisidir. Bu antik kent 2009 yılında başlatılan kazılar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Kentin Arzawa Devleti’nin kayıtlarında geçen Mira

Kenti ile bağlantısı olduğu düşünülse de bu bağlantıyı kanıtlayacak bir belge bulunmadığı için Myra Antik Kenti’nin Kilya ittifakı yani M.Ö. 163 öncesindeki tarihi ile ilgili çıkarım yapılamamaktadır. Bölgedeki yapılar ciddi hasarlar almıştır. Alüvyon ovasına kurulmuş olan kentin kalıntıları alüvyon tortularının altında kalmıştır. Likya döneminin en önemli ve büyük ittifaklarından birisi olan Myra’dan günümüze akropol, tiyatro, bazilika kaya mezarları ve tapınaklar bulunmaktadır. Noel Baba olarak bilinen Aziz Nicholas’ın 4. yüzyılda bu şehrin başpiskoposluğunu yaptığı bilinmektedir. Aynı zamanda bu kent o dönem Likya’nın başkenti olmuştur.

 

Noel Baba Kilisesi (St. Nichalous)

Çocukların sevgilisi olan ve her yeni yıl arifesinde çocuklara hediyeler getireceğine inanılan efsanevi Noel Baba’nın geçmişinin Demre’ye dayanması oldukça ilginç olsa da Kemer - Tekirova lokasyonunda tatil yaparken efsanevi Noel Baba’yı yakından tanıma şansına sahip olmak mümkün. Myralı Nikola olarak da bilinen ve 4. yüzyılda Myra kentine baş piskoposluk yapan Hristiyan Aziz Nikola, çocukların ve denizcilerin azizi olarak da bilinmektedir. 6 Aralık Aziz Nikola Günü olarak kutlanmaktadır. Ancak Nikola’nın yaşadığına dair gerçekçi bir tarihi belge mevcut değildir. Nikola’nın Patara’da doğduğu, dünyayı dolaştığı ve Myra’da piskoposluk yaptığı düşünmektedir. Ölümünden yaklaşık bir yüzyıl sonra kemiklerinin İtalya’nın Bari kentine götürülmesi ile birlikte popülerliği artan Nikola, iyi kalpli ve cömertliğin simgesi olarak kaldı. Hollanda’da kutlanan Sinterklaas veya Aziz Nikola Bayramı, Kuzeyli Noel Baba efsanesinin farklı bir hali olarak kabul edilmektedir.

Aziz Nicholas’ın vefatından sonra onunla ilgili söylentiler yayılır. Kendisinin hayatta olduğu süre boyunca yardımseverlik ile anılmasının da bu söylentilerin çok yaygınlaşmasında büyük etkisi olmuştur. 25 Aralık Günü 3 kız kardeşin yardımına koşan ve evlenmeleri için gerekli olan parayı onlara gizlice bırakan Aziz Nikolas’ın aynı şekilde her yıl 25 Artık tarihinde ihtiyacı olanların evlerine para ve hediye bıraktığına inanılmaktadır. Bu da kuzeyli Noel Baba efsanelerinin bir alternatifi olarak hayatımızda yer almaktadır.

arrow up Up